Dişte Fistül

Bu durum kanal tedavisi ihtiyacının olmaması olarak algılanmamalıdır.

Dişte fistül. Bu diş diş etine fistül olarak açılmış. Diş kökünde fistül oluşum nedenleri nelerdir. Kanal tedavisi yapılmış dişin kökünde oluşmuş apse görüldü. Apse cerrahi olarak boşaltıldıktan sonra antibiyotik kullanarak fistül gelişme riskinin azaltılabileceği düşünülmüşse de yapılan çalışmalarda bunun bir yararı olmadığı görülmüştür.

Ağız içerisinde ya da dışında görülen şişlik ya da fistül adı verilen sivilce tarzı oluşumların gözlenmesi sonucunda teşhis edilebilir. Diş kistinin sebebi genellikle ağrı ve ağız içerisinde görülen sivilce tarzı akıntılı oluşumlardır. Diş ve çevre dokuları bölgesel anestezi ile uyuşturulur. Kistler dişteki çürük ve enfeksiyon nedeni ile oluşmuşsa dişte çürük ağrı kök ucunda fistül varlığı ağız içinde veya yüzdeki şişlik ile teşhis edilir.

üst sağ lat eral dişte tedaviye başlamadan önce perforasyon. Dişin enfekte olması sonucu oluşan fistül veya dişte renkleşme. Sınırlı sorumluluk beyanı. Tedavi edilmezse osteit periostit selülit veya osteomyelit e dönüşür.

Period ontal dokula rda fistül ağzı. Kanal tedavisinin aşamaları nelerdir. Kistler gömülü dişlere bağlı olduğunda ya da dişlere bağlı olmadığında çürük bir diş yoktur. Bununla birlikte canlılığını kaybeden dişler herhangi bir şikayete neden olmayabilir.

Kronikleştiğinde radiküler kiste dönüşür veya fistül vererek ağız mukozası veya yüz derisini deler ve dış ortama boşalır. Plastik cerrah bu yapışıklığı çok rahat bir şekilde giderir. Diş apsesi diş kökü ve çevre dokularını ilgilendiren kısa fakat ciddi süren bölgesel olarak ateş ve ağrıyla seyreden bölgesel lokal iltihaptır. Dışarıdan gamze veya zımba deliği görüntüsü verir.

Diş etinde ortaya çıkan problemler. Diş etinde görülen apseler. Ve ilgili dişlerde mobilite gözlemlenmedi. Bunun yanında dişte oluşan tartarlar ve diş taşlarının dişteki lekelerin nedeni olarak diş etinde rahatsızlığın bir nedeni olabilir.

Fistül eskirse ve serbest diş etine ulaşıyorsa yanakta skar bırakır. Sitede yer alan bilgiler hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Diğer belirtiler hemen hemen aynıdır.